Bebekte Yeni Doğan Hastalıkları ( Sarılık Apgar )
YENİDOĞAN HASTALIKLARI
Yeni Doğan Sarılığı Nedir Tedavisi ve Zamanı
Bebeğin doğumundan sonraki ilk 2-3 gün içinde başlayıp, en geç 10 gün içinde sona eren sarılık, özellikle bebeğin cildinde ve göz aklarında farkedilir. Bilirübin adlı renk maddesi henüz gelişimini tamamlamakta olan bebeğin karaciğerinde yıkılamayıp birikmesi sonucu oluşur. Normal bir durumdur. Bebeğin beslenmesini ve gelişimini etkilemez.
Nadiren de olsa, yenidoğan sarılığı durumunda bebeğin emmemesi, havale geçirmesi, sarılığın birden çok artması ve huzursuz olması halinde vakit geçirmeden doktora gidilmeli dir. Yenidoğan sarılığı 15 günden daha uzun sürerse, nedeninin araştırılması için doktora gidilmelidir.
Sarılık ;
Doğumdan hemen sonra ilk 5. ve 10. dakikada bebekteki bazı özelliklere bakarak bebeğin durumunu değerlendirme metodudur.
Bu test ile bebeğin cildi, nabız sayısı, hareketleri ve solunumuna bakılarak her birine 0,1 veya 2 şeklinde puanlar verilir. Verilen puanların toplamı 7-10 arasında ise bebeğin durumu normal kabul edilir. 3’ün altında ise, bebekte ağır bir oksijensizlik durumu var demektir. 4-6 arasında ise, orta dereceli bir oksijensizliği gösterir.
YENİDOĞANDA SÜRFAKTAN EKSİKLİĞİ ( HYALİN MEMBRAN HASTALIĞI ):
Bu madde nefes verilmesinin ardından hava boşluklarının birbirine yapışmasını ve sönmesini önler.
Akciğerlerimizdeki en küçük hava boşlukları olan alveollerın içi “sürfaktan” adlı bir madde ile kaplıdır,
Sürfaktan anne karnındaki bebekte hamileliğin sonlarına doğru gittikçe artan bir miktarda yapılır.
33 haftadan erken doğan bebeklerde sürfaktan azlığına bağlı solunum yetersizliği ortaya çıkabilir.
Zamanında doğan bebeklerde de şok, ağır mikrobik has talik v.s nedeniyle nadirde olsa sürfaktan yetersizliği görülebilir.
Belirtileri ;
Doğumdan hemen sonra bebekte morarma, sık nefes alma, burun kanatlarının solunumla beraber açılıp, kapanma- sı, sesli solunum, görülen belirtilerdir.
Tedavisi ;
Akciğer filminin çekilmesi ile hastalık teşhis edilir ve bebek derhal yoğun bakını şartları altında tedaviye alınmalıdır. Hastalığın ağırlığına göre solunum aletine bağlanabilir. Ayrıca Sürfaktan, solunum yollarına ilaç olarak verilebilir.
Ağır vakalarda sepsis (mikrop kapması) ve solunum yetersizliği sonucu ölüm görülebilir.
MEKONYUM ASPİRASYONU ;
Mekonyum, bebeğin doğduktan sonra ilk yaptığı yeşil siyah renkte çamur gibi olan dışkıdır. Bebek anne karnındayken kendisini strese sokacak (anneden bebeğe yeterince kan ve oksijen gitmemesi) bir durumla karşılaşırsa, normalde doğumdan sonra yaptığı bu dışkıyı anne karnındayken yapar. Bu durumda bebeğin içinde yüzdüğü rahim içindeki sıvı bu dışkı İle kirlenir, Bebek doğduğunda doğum sıvısında dışkının olduğunun görülmesi, bebekte doğum öncesi bir problem olduğunu gösterir. Bu d ışkı İı sıvı bebeğin solunum yollarına kaçarsa, solunum yollarında tıkanma ve iltihaplanmaya bağlı olarak solunum zorluğu tablosu gelişir.
Bebeğin ağız ve burnundaki Mekonyum doğar doğmaz aspirasyon aleti ile çekilmelidir. Bebeğin ağırlığına göre oksijen verilir ve izlenir.
ANNE KARNINDAKİ DOLAŞIMIN DEVAM ETMESİ ;
Bebek anne karnındayken kalp ve damarlar çalışma ve yapı olarak doğumdan sonrakinden farklı özelliktedirler. Zamanında doğmuş bebeklerde, mekonyum aspirasyonu, sepsis, akciğerde gelişim bozukluğu gibi bir durum varsa, doğum öncesine göre değişmesi gereken bu özellikler değişmez.
Akciğerlerdeki damarlarda devam eden basınç yüksekliği nedeniyle kalp içindeki odacıklar arasında delik vardır ve doğum öncesi açık olan bîr damar doğum sonrası kapanır.
Sonuçta bebekte solunum güçlüğü, morarma, hızlı nefes alıp verme gözlenir.
Bu durumda bebek solunum cihazına bağlanır ve ilaç verilerek damarların genişlemesi sağlanır.
ŞEKER HASTASI ANNELERİN BEBEKLERİ ;
Hamilelikten önce şeker hastası olan ya da hamilelikte şeker hastalığı gelişen annelerin bebekleri, anne karnındaki yüksek şekere bağlı olarak çeşitli derecelerde zarar görürler. Annede şeker hastalığına bağlı olarak damar bozukluğu varsa, bebek anne kamında gelişmeyebilir, Bunun dışında şeker hastası annelerin bebekleri genellikle kilolu olarak doğarlar. Sarılık görülebilir, kanları yüksektir. Kan şekeri, magnezyum ve kalsiyum düşüklüğü gözlenebilir. Kalpte ve diğer organlarda yapısal bozukluk riski fazladır.