Çocuğunuz yakın tarihte TEOG veya YGS-LYS gibi dönüm noktası sayılacak sınavlardan bir tanesine mi girecek?

 

Annesi veya babası olarak, çocuğunuzun başarılı olması için elinizden geleni yaptınız. Onun şu ana kadar mümkün olan en iyi okullarda okumasını sağladığınız. Belki dershaneye yazdırdınız, belki de özel ders aldırdınız.

 

Ve artık o büyük güne az bir zaman kaldı.

 

Günlerce süren çalışmaların meyvesini almak üzere girilecek sınava az bir zaman kala ebeveynlere önemli görevler düşmektedir.

 

Bu süreç içerisinde anne ve babaların çocuklarına umutsuzluk aşılayacak söz ve eylemlerde bulunmamaları gerekir. Sınava az bir süre kala stresin ve kaygıların artmasına neden olacak söz ve davranışlar yerine, daha pozitif yaklaşımlarla çocukların cesareti artırılmalıdır, onlara destek olunmalıdır.

 

Sonucun Ne Olduğu Önemli Değil

 

Sınav çalışma süreci boyunca çocukların takılı kaldığı olumsuz nokta, neticenin geleceklerini bitirecek şekilde olmasına yöneliktir. Bu düşünce sınava son günler kala kendisini iyice gösterebilir.

 

Ailelerin bu konuda çocuklarının çok irrasyonel düşündüğünü ve sınav neticesinin olumlu veya olumsuz olmasının geleceklerine çok büyük zarar ya da fayda sağlamayacağını anlatmaları lazımdır.

 

Son Günler İçin Ebeveynlere Pratik Tavsiteler

 

  1. Uzun çalışma maratonu sürecinde çocukların anne ve babasıyla olan beraberlikleri kısıtlı gerçekleşmiştir. Bu kısmi iletişimsizlik çocuğun sınav başarısı için çalışması gerektiği baskının bir nedenidir. Son günlerde çocuğun anne ve babasıyla sıcak dakikalar geçirmesi sınav stresinden kurtulması açısından önem taşımaktadır. Bu nedenle sınava günler kala çocukla kurulan iletişimi arttırın.

 

  1. Sınava az bir zaman kala çocukların sınavla ilgili sıkıntıları artabilir. Bu durum çocuklar arasındaki farklılıklara göre şiddetli veya daha az şiddetli gerçekleşir. Stresin çok fazla meydana geldiği çocuklarda baş ağrısı, çekingenlik ve kusma gibi kronik belirtiler meydana gelir. Böyle bir durum yaşayan çocuklar ebeveynleri tarafından sakinleştirilmelidir. Buda, daha neşeli ve eğlenceli ortamlarda geçirilecek vakitle mümkün olabilir.

 

  1. Ebeveynler sınavın kendileri için doğuracağı sonuçları umursamadıklarını çocuklarına hissettirmeleri gerekir. Bu anlamda anne ve babalar sözel olarak gerekeni yapmış olsalar da, beden dillerinin çocuklar tarafından farklı algılanmış olması kaygılarını artırır. Yani anne ve babaların “sınav sonucu önemli değil” ifadelerini destekleyecek beden dilini de kullanmaları önem arz eder. Bunun içinde sınava günler kala çocuklarıyla aynı mekanda bulunmaları ve ortak aktivite içerisinde olmaları elzemdir.

 

  1. Sınava günler kala ebeveynlerin yaptıkları büyük hatalar içerisinde, “son denemede Türkçeden veya matematikten kaç net yaptın?” veya “son denemede kaç puan aldın” veyahut da, “bu sınavı geçeceksin değil mi?” gibi sorular yöneltmeleridir. Bu tür sorular çocukların psikolojisini bozmaya ve sınava yönelik endişelerin artmasına neden olmaktadır. Anne ve babaların bu tür soruları kesinlikle çocuklarına yöneltmemeleri gerekir. Sınava dair hiçbir konunun probleme dönüştürülmemesine dikkat edilmelidir.

 

  1. Yine en çok yapılan hatalardan birisi de, “komşunun çocuğu şu kadar yapıyormuş” tarzında başkasıyla kıyaslama içeren cümleler kurulmasıdır. Asla hiçbir anne veya babanın bilerek kurmayacağı bu tür cümleler, çocukların başarılarını tetiklemek yerine korkularını arttırmaktan başka bir anlam ifade etmemektedir.